ÇEŞMÎZÂDE MUSTAFA REŞİD - TDV İslâm Ansiklopedisi

ÇEŞMÎZÂDE MUSTAFA REŞİD

ÇEŞMÎZÂDE MUSTAFA REŞİD
Müellif: BEKİR KÜTÜKOĞLU
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1993
Erişim Tarihi: 01.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/cesmizade-mustafa-resid
BEKİR KÜTÜKOĞLU, "ÇEŞMÎZÂDE MUSTAFA REŞİD", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/cesmizade-mustafa-resid (01.12.2024).
Kopyalama metni

Kadı Mehmed Said Efendi’nin oğludur. Büyük dedesi, IV. Murad devri kazaskerlerinden Çeşmî Mehmed Efendi’dir. İstanbul’da doğdu. Medrese tahsilini tamamlayıp mülâzımlık pâyesini aldıktan sonra 1153’te (1740-41) müderris oldu (Hüseyin Râmiz, vr. 45a). Gerek şiir ve inşâdaki kudreti, gerekse güzel ahlâkı ile dikkati çekti; dört defa kazasker tezkireciliği, dört defa da askerî kassâmlık yaptı. Aralık 1750’de Vâlide Sultan Medresesi, Nisan 1754’te Receb Paşa Medresesi müderrisliğine tayin edildi. Vassâf Abdullah Efendi’nin şeyhülislâmlığı sırasında (12 Ocak - 7 Haziran 1755) meşihat mektupçuluğuna getirildi; Temmuz 1763’te Piyâle Paşa Medresesi müderrisliğine nakledildi.

Seyyid Mehmed Hâkim’in istifasından sonra 3 Aralık 1766’da vak‘anüvisliğe tayin edilen Mustafa Reşid, bir buçuk yıldan fazla bir süre bu görevde kaldı. Temmuz 1768’de Kariye Hankahı’na, ardından İsmihan Sultan Medresesi ve Kütüphanesi’ne, Temmuz 1770’te de Süleymaniye Dârülhadisi müderrisliğine getirildi. Böylece ilmiye mertebelerini tamamlayan Çeşmîzâde, mahreç kadılıklarından birine tayin edilmeyi beklerken aynı yılın 20 Kasımında vefat etti. “Mâte Mustafâ Reşîd” ibaresi ölümüne düşürülen tarihlerdendir.

Çağdaşlarından Hüseyin Râmiz tarafından, “şiirde Veysî’yi kıskandıracak, inşâda ise Nergisî’yi hayrete düşürecek mertebede olduğu” belirtilen Çeşmîzâde’nin bazı gazel ve beyitlerine şuarâ tezkireleriyle şiir mecmualarında rastlandığı gibi genellikle devrinin vüzerâ ve ulemâsı için kaleme alınmış kaside ve tarihlerle gazel, tahmîs ve tazminlerini ihtiva eden bir de divanı vardır. Bunun şairin el yazısıyla yazılmış olan nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (TY, nr. 8).

Çeşmîzâde’nin asıl şöhreti, vak‘anüvis sıfatıyla kaleme aldığı Çeşmîzâde Târihi diye meşhur eserinden gelir. Müellifin vak‘anüvis olarak tayin edildiği 1 Receb 1180’den (3 Aralık 1766) itibaren III. Mustafa’nın kızı Hatice Sultan’ın doğum tarihi olan 27 Muharrem 1182’ye (13 Haziran 1768) kadar cereyan eden hadiseleri içine alan eserin başlıca konu başlıklarını Hicaz’a mevâcib ve surre gönderilmesi, donanmanın Akdeniz’e çıkıp dönmesi, tefsir ve mevlid toplantıları, bayramlaşma törenleri, padişahın kışlık ve yazlık saraylara gitmesi, sarayla ilgili doğum ve düğün merasimleri gibi olaylar teşkil eder. Bunların yanında sık sık vuku bulan tayinler, yangınlar, inşa hareketleri, Gürcistan, Hicaz, Kıbrıs ve Mısır’da ortaya çıkan ihtilâllerin bastırılması, eşkıya takibi vb. olaylar da Çeşmîzâde Târihi’nin diğer konularını meydana getirir. Mustafa Reşid Efendi, eserinin özellikle eyaletlerle ilgili olaylarını devlet merkezine gönderilen arîzalardan ve valilere gönderilen ferman sûretlerinden faydalanarak kaleme almıştır. Diğer konuları ise kendisine verilen vesikalara ve duyduklarına dayanarak yazmış olmalıdır. Devrine göre üslûbu fazla ağır olmayan Reşid Efendi, eserini Arapça dua cümleleri, atasözleri, âyetler, Farsça kıtalar ve genellikle kendisine ait Türkçe mısra ve beyitlerle yer yer süslemiştir.

1180-1182 (1766-1768) yılları için ilk elden kaynak eser olan Çeşmîzâde Târihi, Vak‘anüvis Ahmed Vâsıf Efendi’nin bu dönem için tek kaynağıdır. Ancak Vâsıf, Çeşmîzâde Târihi’ni özetlerken birçok konuyu ya eserine hiç almadığı veya geniş ölçüde kısaltma yoluna gittiği için kaynağının muhtevasını tam olarak aksettirememiştir.

Çeşmîzâde Târihi’nin, yurt içinde Topkapı Sarayı Müzesi (Bağdat Köşkü, nr. 233; Ruşen Eşref Ünaydın Arşivi, nr. 87) ve Süleymaniye (Esad Efendi, nr. 1893) kütüphanelerinde, yurt dışında da Uppsala Üniversitesi Kütüphanesi’nde (nr. 290) olmak üzere dört yazma nüshası bilinmektedir. Bekir Kütükoğlu tarafından bu nüshalara dayanılarak hazırlanan transkripsiyonlu metin, bir önsöz ve Çeşmîzâde Târihi’nin özellikle Vâsıf’ın kaynağı olması bakımından mahiyet ve kıymetinin ele alındığı bir girişle birlikte yayımlanmıştır (İstanbul 1959).


BİBLİYOGRAFYA

Çeşmîzâde Mustafa Reşid, Târih (nşr. Bekir Kütükoğlu), İstanbul 1959.

, I, 447.

Karslızâde Cemâleddin Mehmed, Osmanlı Târih ve Müverrihleri: Âyîne-i Zurefâ, İstanbul 1314, s. 54-55.

Hüseyin Râmiz, Âdâb-ı Zurefâ, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3873, vr. 45a.

Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Mecelletü’n-niṣâb, Süleymaniye Ktp., Hâlet Efendi, nr. 628, vr. 169b, 322a.

, s. 138.

, s. 453-454.

, II, 93, 389.

, III, 45.

, s. 329-330.

Behçet Özeren, Çeşmizâde Ailesi (lisans tezi, 1970), İÜ Ed.Fak. Tarih Seminer Kitaplığı, nr. 1561.

B. Lewis, “Čes̲h̲mīzāde”, , II, 26.

[Bu madde, müellifin neşrettiği Çeşmîzâde Tarihi’nin “Giriş”i esas alınarak Abdülkadir Özcan tarafından düzenlenmiştir].

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1993 yılında İstanbul’da basılan 8. cildinde, 289-290 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER