https://islamansiklopedisi.org.tr/ibnut-turkmani-alaeddin
683’te (1284) doğdu. Aslen Mardinli olup ailesi Kahire’ye göç ettiği için orada yaşadı. Pek çok âlim yetiştiren ailenin diğer fertleri gibi kendisi de İbnü’t-Türkmânî diye tanındı. Babası Mısır’ın meşhur Hanefî fakihlerinden olup Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin el-Câmiʿu’l-kebîr’ine şerh yazan bir âlimdir. Kardeşi Tâceddin Ahmed ve onun oğlu Muhammed de ulemâdandı. Oğulları Cemâleddin Abdullah ve İzzeddin Abdülazîz Hanefî fakihi, torunlarından Hammâd b. Abdürrahîm, Zehebî’den icâzet alan bir muhaddistir (Leknevî, s. 123). İbnü’t-Türkmânî başta babası olmak üzere İbnü’l-Kāsım, Abdülmü’min b. Halef ed-Dimyâtî, İbnü’s-Savvâf, Şehâbeddin el-Muhsinî, Ebü’l-Abbas Ahmed b. İbrâhim es-Serûcî ve İbn Kayyim el-Cevziyye’den istifade etmiş; kendisinden de oğullarından başka Abdülkādir b. Muhammed el-Kureşî, Zeynüddin el-Irâkī, Abdullah b. Yûsuf ez-Zeylaî gibi âlimler ilim öğrenmiştir. Aklî ve naklî ilimlerin pek çoğunu iyi bilen, özellikle Hanefî fıkhında otorite sayılan İbnü’t-Türkmânî hadis, tefsir, kelâm, fıkıh, tasavvuf, tarih, edebiyat, şiir, matematik, ferâiz gibi alanlarda eserler yazmış olmakla birlikte bunların çoğunu tamamlayamamıştır. Şevval 748 (Ocak 1348) tarihinden ölümüne kadar Zeynüddin el-Bistâmî’den boşalan Mısır Hanefî kādılkudâtlığı görevinde bulundu. Kendisinden sonra bu görev oğlu Cemâleddin Abdullah’a verildi. İbnü’t-Türkmânî 10 Muharrem 750’de (31 Mart 1349) vefat etti. Süyûtî bu tarihi 745 (1344) olarak zikretmiştir.
Eserleri. 1. el-Cevherü (ed-Dürrü)’n-naḳī fi’r-reddi ʿale’l-Beyhaḳī. Büyük ölçüde Beyhakī’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sına yönelik eleştirilerle bunların tartışılmasının ele alındığı bir şerh olup müellifin Beyhakī’ye yaptığı itirazların bir kısmının yersiz olduğu ifade edilmiştir (Necm Abdurrahman Halef, eṣ-Ṣınâʿatü’l-ḥadîs̱iyye, s. 8, 121, 122). Eser iki cilt halinde Kahire’de (1316, 1329) ve Beyhakī’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sı ile birlikte on cilt olarak Haydarâbâd’da (1344-1357/1925-1938) yayımlanmıştır. Ebü’l-Fazl Feyzürrahman Sevrî, Reddü’l-Cevheri’n-naḳī fi’r-reddi ʿale’l-Beyhaḳī li’bni’t-Türkmânî adıyla esere bir reddiye yazmıştır. İbn Kutluboğa, el-Cevherü’n-naḳī’yi Tercîʿu (Terṣîʿu)’l-Cevheri’n-naḳī fi’r-red ʿale’l-Beyhaḳī ismiyle ihtisar edip alfabetik olarak düzenlemeye başlamışsa da vefatı üzerine çalışma “mîm” harfinde kalmıştır. Adem Dölek, İbnü’t-Türkmânî’nin Beyhakî ile Hadis Sahasındaki İlişkileri adlı bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır (1992, EÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü).
2. Behcetü’l-erîb fî beyâni mâ fî Kitâbillâhi mine’l-ġarîb (Behcetü’l-eʿârîb [edîb] bimâ fi’l-Ḳurʾân [fî Kitâbillâh] mine’l-ġarîb). Kur’ân-ı Kerîm’deki garîb kelimeleri sûre ve âyetlerin tertibine göre kısaca açıklayan eser Ali Hüseyin el-Bevvâb tarafından yayımlanmıştır (Ürdün 1410/1990).
3. Taḫrîcü eḥâdîs̱i’l-Hidâye. Burhâneddin el-Mergīnânî’nin eserindeki hadisleri konu alan kitabın bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Cârullah Efendi, nr. 261). Bazı kaynaklarda et-Tenbîh ʿale’l-eḥâdîs̱i’l-Hidâye (Ḫulâṣatü’n-nihâye fî fevâʾidi [ḳavâʿidi]’l-Hidâye) adıyla müellife nisbet edilen eser (Brockelmann, GAL, II, 64) Mahmûd b. Abdullah b. Saîd el-Hârisî el-Mervezî’ye aittir (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 2039).
4. Manẓûme fi’l-kebâʾir. Yetmiş kadar büyük günahın sayıldığı eserin bir nüshası Berlin Staatsbibliothek’tedir (nr. 2639, We. 1720).
5. el-Cevâhirü’l-ferd fi’l-münâẓara beyne’n-nercis ve’l-verd (Mektebetü’l-Esed, Şiir, nr. 16734, 13 varak).
6. el-Münteḫab fî ʿulûmi’l-ḥadîs̱ (Muḫtaṣaru ʿUlûmi’l-ḥadîs̱). İbnü’s-Salâh’a ait eserin muhtasarı olup bir nüshası Dımaşk’ta Mektebetü’l-Esed’de (Mustalahu’l-hadîs, nr. 13509, 26 varak), iki nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Lâleli, nr. 390; Şehid Ali Paşa, nr. 2762, vr. 90a-115a) kayıtlıdır.
7. el-Kifâye fî muḫtaṣari’l-Hidâye. Müellif bu eserini Şerḥu’l-Hidâye adıyla şerhetmeye başlamış, vefatı üzerine yarım kalan çalışma oğlu Cemâleddin Abdullah tarafından tamamlanmıştır.
8. Muḫtaṣaru Telḫîṣi’l-müteşâbih. Hatîb el-Bağdâdî’nin Telḫîṣü’l-müteşâbih fi’r-resm ve himâyetü mâ eşkele minhü ʿan bevâdiri’t-taṣḥîf ve’l-vehm adlı eserinin özetidir.
9. ed-Dürretü’s-seniyye fi’l-ʿaḳīdeti’s-Sünniyye (Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 459). ed-Dürretü’s-seniyye fi’l-Ḳaṣîdeti’s-sîniyye adıyla da kaydedilmiştir (Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 720).
10. Muḫtaṣarü’l-Muḥaṣṣal. Fahreddin er-Râzî’nin fıkıh usulüne dair eserinin muhtasarıdır (İbn Hacer, IV, 101).
İbnü’t-Türkmânî’nin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: eḍ-Ḍuʿafâʾ ve’l-metrûkîn (min aṣḥâbi’l-ḥadîs̱), Muḫtaṣaru Risâleti’l-Ḳuşeyrî, Muḳaddime fî uṣûli’l-fıḳh, el-Müʾtelif ve’l-muḫtelif (fî ensâbi’l-ʿArab), Muḳaddimât fi’l-fünûn, es-Saʿdiyye (el-Maʿden) fî uṣûli’l-fıḳh. Bursalı Mehmed Tâhir’in İbnü’t-Türkmânî’ye nisbet ettiği es-Sünenü’ṣ-ṣaġīr ve es-Sünenü’l-kebîr adlı eserler Beyhakī’ye aittir (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1007).
BİBLİYOGRAFYA
Kureşî, el-Cevâhirü’l-muḍıyye, II, 581-583.
İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, III, 84-85; IV, 101.
Takıyyüddin İbn Fehd, Laḥẓü’l-elḥâẓ (Ẕeylü Teẕkireti’l-ḥuffâẓ li’ẕ-Ẕehebî içinde, nşr. M. Zâhid el-Kevserî), Dımaşk 1347, s. 125-126.
İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, X, 246-247.
İbn Kutluboğa, Tâcü’t-terâcim (nşr. Muhammed Hayr Ramazan Yûsuf), Dımaşk 1413/1992, s. 211.
Süyûtî, Ḥüsnü’l-muḥâḍara, I, 469-470.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 256, 459, 473, 736; II, 991, 1007, 1087, 1162, 1208, 1614, 1637, 1849, 2035, 2039.
Leknevî, el-Fevâʾidü’l-behiyye, s. 123.
Ahlwardt, Verzeichniss, II, 630.
Osmanlı Müellifleri, I, 218.
Serkîs, Muʿcem, I, 50.
Brockelmann, GAL, II, 64, 76; Suppl., II, 67-68.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 720.
A. J. Arberry, The Chester Beatty Library: A Handlist of the Arabic Manuscripts, Dublin 1959, IV, 17.
Sarton, Introduction, III/1, s. 700.
Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî, Fihrisü eḥâdîs̱i’s-Süneni’l-kübrâ, Beyrut 1406/1986, giriş, s. 9.
Necm Abdurrahman Halef, ʿUlûmü’l-isnâd mine’s-Süneni’l-kübrâ dirâse ve naḳd, Riyad 1409/1989, s. 23-25.
a.mlf., eṣ-Ṣınâʿatü’l-ḥadîs̱iyye fi’s-Süneni’l-kübrâ li’l-İmâm el-Beyhaḳī, Mansûre 1412/1992, s. 8, 121, 122.
Hasan Yûsufî Eşkûrî, “İbn Türkmânî”, DMBİ, III, 149.