SAÎD b. ÂMİR - TDV İslâm Ansiklopedisi

SAÎD b. ÂMİR

سعيد بن عامر
SAÎD b. ÂMİR
Müellif: MEHMET EFENDİOĞLU
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2008
Son Güncelleme Tarihi: 26.02.2024
Erişim Tarihi: 28.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/said-b-amir
MEHMET EFENDİOĞLU, "SAÎD b. ÂMİR", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/said-b-amir (28.11.2024).
Kopyalama metni

Kureyş kabilesinin Benî Cumah kolundandır. Hicretten yaklaşık yirmi yıl önce (601 veya 602) Mekke’de doğdu. Annesi Ervâ bint Ebû Muayt, Hz. Peygamber’e eziyet eden müşriklerin elebaşılarından olan Ukbe b. Ebû Muayt’ın kız kardeşidir.

Saîd’in çocukluk yılları hakkında bilgi yoktur. Gençlik yıllarında meşhur sahâbî Hubeyb b. Adî’nin Mekke müşrikleri tarafından idam edilmesine şahit olmuş, ömrü boyunca etkisinden kurtulamadığı bu sahnenin tesiriyle daha sonra İslâmiyet’i benimsemiştir. 4 (625) yılında, düşman hakkında bilgi toplamak maksadıyla Hz. Peygamber tarafından Mekke yakınlarına gönderilen Hubeyb b. Adî ve arkadaşları Recî‘ suyunda Lihyânoğulları’nın saldırısına uğradılar. Arkadaşlarının çoğu şehid olan Hubeyb ile iki arkadaşı esir düştü ve idam edilmek üzere Mekkeliler’e satıldılar (bk. HUBEYB b. ADÎ; RECΑ VAK‘ASI). Hubeyb’in idam edilişini izleyen Saîd onun metanetine, teslimiyetine ve vakur duruşuna hayran kalmış, idam edilirken müşriklere yaptığı bedduadan çok etkilenmiştir. Müslüman olduktan sonra bile bu olayı hatırladıkça baygınlık geçirdiği bilinmektedir (İzzeddin İbnü’l-Esîr, II, 483).

Hubeyb’in idamından sonra İslâm hakkında arayışa giren Saîd, Hayber Gazvesi’nden kısa bir süre önce Medine’ye hicret etti ve müslüman oldu. Hayber seferinden (7/628) itibaren Hz. Peygamber’in bütün gazvelerinde ve diğer seferlerinde yer aldı. Hz. Ebû Bekir döneminde Suriye-Filistin bölgesinde Bizans’a karşı savaşan ordu kumandanı Yezîd b. Ebû Süfyân destek talebinde bulununca Halife Hz. Ebû Bekir, Saîd b. Âmir kumandasında bir birliği yardıma gönderdi (İbn Asâkir, XXI, 154-155). 13 (634) yılında Hâlid b. Velîd kumandasında Bizanslılar’a karşı yapılan Ecnâdeyn Savaşı’nda Saîd ordunun sol cenah kumandanıydı (bk. ECNÂDEYN SAVAŞI). Yine Bizanslılar’a karşı yapılan Yermük Savaşı (15/636) öncesinde ordu kumandanı Ebû Ubeyde b. Cerrâh Medine’den destek isteyince Halife Hz. Ömer, Saîd b. Âmir kumandasında bir birliği yardıma gönderdi.

Zühd hayatına eğilimli olan Saîd b. Âmir, otuz beş yaşlarında idarî işleri terkederek kendisini tümüyle ibadete vermeye niyetlenmiş, ancak Hz. Ömer buna müsaade etmeyip kendisini kumandanlık ve zekât memurluğu gibi çeşitli görevlere getirdi. Filistin’in sahil şehri Kaysâriye 19 (640) yılında Saîd b. Âmir ve Muâviye b. Ebû Süfyân’ın emrindeki ordular tarafından fethedildi (Halîfe b. Hayyât, s. 98). Bir ara Şam bölgesinde vergi memuru olarak da görev yapan Saîd, 20 (641) yılı başında Humus’ta bulunuyordu. O günlerde hastalanan Humus Valisi İyâz b. Ganm ölmeden önce yerine Saîd’i vekil bırakmış, ardından Hz. Ömer de bu tayini onaylamıştır. Saîd b. Âmir burada altı ay kadar süren valilik görevi esnasında maaş almadı ve zâhidâne bir hayat yaşadı. Hz. Ömer’in kendisine ihtiyaçları için kullanmak üzere gönderdiği parayı muhtaçlara ve askerlere dağıttı. Humus halkı bir ara Saîd b. Âmir’i sabahleyin görevine geç başladığı, geceleri halkla ilgilenmediği, ayda bir gün hiç halkın yanına çıkmadığı ve bazan baygınlık geçirdiği gibi gerekçelerle Hz. Ömer’e şikâyet ettiler. Hz. Ömer durumu araştırınca bunun kasıtlı bir ihmal olmayıp Saîd’in zâhidâne hayatından kaynaklandığını öğrendi ve kendisine görevine devam etmesini emretti (Ebû Nuaym, I, 245-246).

Saîd b. Âmir, Cemâziyelevvel 20 (Nisan-Mayıs 641) tarihinde Humus’ta kırk yaşında vefat etti. Vefat yılının 19 (640) veya 21 (642), vefat yerinin de Rakka veya Kaysâriye olduğuna dair rivayetler bulunmakla birlikte, bu bilgiler isabetli değildir. Cemîl ve Fâtıma adlı iki kardeşi olan Saîd’in çocuğu olmamış, ailesinin soyu kardeşi Cemîl üzerinden devam etmiştir.

Saîd b. Âmir hem nisbeten geç müslüman olduğu hem de ömrünü idarecilik ve kumandanlıkla geçirdiği için çok hadis rivayet etmemiştir. İbn Hazm’a göre bir (Esmâʾü’ṣ-ṣaḥâbe, s. 92), İbn Asâkir’e göre iki rivayeti vardır (Târîḫu Dımaşḳ, XXI, 152). Kendisinden rivayette bulunanlar arasında Abdurrahman b. Sâbit el-Cumahî, Şehr b. Havşeb el-Eş‘arî ve Hassân b. Atıyye gibi isimler bulunmaktadır. Ancak son iki râvinin kendisinden doğrudan rivayetleri muttasıl değildir.


BİBLİYOGRAFYA

İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳātü’l-kebîr (nşr. Ali M. Ömer), Kahire 1421/2001, V, 90-93; IX, 402-403.

Zübeyrî, Nesebü Ḳureyş (nşr. E. Lévi-Provençal), Kahire 1982, s. 399.

Halîfe b. Hayyât, et-Târîḫ (nşr. Süheyl Zekkâr), Beyrut 1414/1993, s. 98.

Taberânî, el-Muʿcemü’l-kebîr (nşr. Hamdî Abdülmecîd es-Selefî), Beyrut, ts. (Dâru ihyâi’t-türâsi’l-Arabî), VI, 58-60.

, I, 244-247.

İbn Hazm, Esmâʾü’ṣ-ṣaḥâbe ve mâ li-külli vâḥidin minhüm mine’l-ʿaded (nşr. Müs‘ad Abdülhamîd es-Sa‘denî), Kahire, ts. (Mektebetü’l-Kur’ân), s. 92.

, II, 624-625.

, XXI, 143-165.

İzzeddin İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe (nşr. Ali M. Muavvaz – Âdil Ahmed Abdülmevcûd), Beyrut 1415/1994, II, 483-484.

, III, 119-111.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2023 yılında Ankara’da basılan 35. cildinde, 548-549 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER