https://islamansiklopedisi.org.tr/surahbil-b-hasene
573 veya 574 yılında Mekke’de doğdu. Temîm kabilesine mensup olduğu zikredilmişse de aslen Kindelidir. Mekke’de Zühreoğulları’nın halîfi olarak yaşayan babası Abdullah, Şürahbîl çok küçük yaşta iken öldüğünden annesi Hasene’ye nisbet edilmiştir. Hasene’nin de kendi annesi olmadığı ve onun Şürahbîl’i küçük yaşta evlât edindiği belirtilir. Şürahbîl babasının vefatından sonra annesiyle evlenen, Kureyş kabilesine mensup Süfyân b. Ma‘mer el-Cumahî’nin yanında büyüdü. Gençlik yılları Mekke’de geçti ve okuma yazma bildiği için itibar gördü. Otuz beş yaşlarında aile fertleriyle birlikte müslüman oldu. İlk iman edenlerle birlikte müşriklerin işkencelerine mâruz kaldı ve ikinci kafile ile Habeşistan’a hicret etti. Hz. Peygamber’in Medine’ye hicretinin ardından o da Medine’ye geldi ve üvey babasının akrabaları olan Züreykoğulları’nın yanına yerleşti. Medine’ye gelişi 7 (628) yılındaki Hayber Gazvesi sırasında olmuştur. Bu tarihten sonra Şürahbîl birçok seriyye ve gazveye katıldı. Resûl-i Ekrem’in vahiy kâtipliğini yaptı ve çeşitli antlaşmaların metinlerini yazdı. Bunlardan biri, Tebük Gazvesi esnasında cizye vermek üzere kendileriyle antlaşma yapılan Eyle halkı ve önderleri Yuhannâ b. Rü’be’ye gönderilecek metindir (Muhammed Hamîdullah, s. 117-118). Resûlullah vefat etmeden kısa bir süre önce Şürahbîl’i Mısır’a elçi olarak gönderdi ve Şürahbîl Resûlullah’ın vefatından sonra Medine’ye dönebildi.
Şürahbîl b. Hasene’nin adı Hz. Ebû Bekir döneminde sıkça duyulmaya başlandı. Halife onu Yemâme tarafında peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkan Müseylimetülkezzâb üzerine gönderdiği İkrime b. Ebû Cehil’e yardım etmek üzere oluşturulan yeni bir birliğin başında ve Müseylime’yi İslâm devletine itaate davet eden bir mektupla birlikte yolladı. Ancak Müseylime’ye karşı savaşmakta aceleci davranan İkrime başarı sağlayamadı. Şürahbîl de yeterli kuvvete sahip olmadığı için aynı âkıbete uğradı. Hâlid b. Velîd’in Müseylime’yi bertaraf etmesinin ardından Hz. Ebû Bekir, Irak ve Suriye taraflarının fethi için ordular gönderdi. Suriye’ye yollanan orduların başında Ebû Ubeyde b. Cerrâh, Yezîd b. Ebû Süfyân ve Amr b. Âs ile beraber dördüncü kumandan sıfatıyla Şürahbîl b. Hasene de vardı. Şürahbîl emrindeki 3000 kişiyle Tebük üzerinden Ürdün’e ulaştı. Gelen yardımcı kuvvetlerle asker sayısı 7500’e ulaşınca diğer ordu kumandanlarıyla birlikte Busrâ şehrini kuşattı. Irak’ta bulunan ve Suriye-Filistin ordularının başkumandanlığına tayin edilen Hâlid b. Velîd’in komutasında şehir fethedildi. Müslümanların Suriye’deki ilerleyişini durdurmak isteyen Bizans ordusu Ecnâdeyn’de İslâm ordusuyla karşılaştı (13/634). Hâlid b. Velîd, bu savaşta Şürahbîl’i Amr b. Âs ile beraber ordunun sağ cenah kumandanlığında görevlendirdi. Büyük fedakârlıklar gösteren Şürahbîl savaşın kazanılmasında önemli rol oynadı; ardından Beysan’a çekilen Bizans ordusunu takip etti. Zaferle sonuçlanan Fihl savaşında da kumandan olarak yer aldı. Dımaşk kuşatmasında Ferâdîs Kapısı’nı tuttu ve fetih sırasında şehre birlikleriyle bu kapıdan girdi. Yermük Savaşı’nın kazanılmasında da kumandan sıfatıyla Şürahbîl’in büyük payı oldu (15/636). Kudüs Bizanslılar’dan teslim alınırken Hz. Ömer’le birlikte şehre girdi.
Suriye-Filistin bölgesinde Akkâ, Sûr ve Taberiye gibi yerleri ele geçiren Şürahbîl b. Hasene 18 (639) yılında Amvâs’ta ortaya çıkan veba salgınında öldü. Kabri, Ürdün’de Livâü’l-ağvâri’ş-şimâliyye bölgesindeki Vâdilyâbis köyünde bir caminin son cemaat mahallinde özel bir bölmede bulunmaktadır. Mısır’ın fethinden sonra burada yaşadığına dair bazı kaynaklarda yer alan rivayetlerle (İbn Abdülhakem, s. 231, 314) kabrinin Kilis’te olduğuna dair rivayetler doğru değildir. Hz. Peygamber’in ilk vahiy kâtibi olan Şürahbîl b. Hasene (M. Mustafa el-A‘zamî, s. 66-67) hicretin ardından onun yanında bulunduğu dönemlerde de vahiy kâtipliğini yapmıştır. Kendisinden sadece bir iki rivayet nakledilmiştir. Râvileri arasında iki oğlu Rebîa ve Abdurrahman ile Ebû Abdullah el-Eş‘arî’nin adları geçmektedir (İbn Hacer, el-İṣâbe, III, 266).
BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, IV, 127-128; VII, 393-394.
İbn Abdülhakem, Fütûḥu Mıṣr (Torrey), s. 231, 314.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb (Bicâvî), II, 698-699.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, II, 512-513.
İbn Hacer el-Askalânî, el-İṣâbe (nşr. Âdil Ahmed Abdülmevcûd v.dğr.), Beyrut 1415/1995, III, 265-266.
a.mlf., Tehẕîbü’t-Tehẕîb, Beyrut 1404/1984, IV, 285.
Süyûtî, Ḥüsnü’l-muḥâḍara (nşr. Halîl el-Mansûr), Beyrut 1418/1997, I, 167.
M. Mustafa el-A‘zamî, Küttâbü’n-nebî, Beyrut 1398/1978, s. 66-67.
Muhammed Hamîdullah, el-Ves̱âʾiḳu’s-siyâsiyye, Beyrut 1405/1985, s. 117-118.
Abdülmün‘im Abdürrâdî el-Hâşimî, Ḳādetü’n-nebî, Dımaşk-Beyrut 1410/1990, s. 89-120.
C. E. Bosworth, “S̲h̲uraḥbīl b. Ḥasana”, EI2 (İng.), IX, 508.
Ahmed Saîd Hevâş, “Şüraḥbîl b. Ḥasene”, el-Mevsûʿatü’l-ʿArabiyye, Dımaşk 2005, XI, 630-631.