YUSUF ŞEVKİ YAVUZ - TDV İslâm Ansiklopedisi

YUSUF ŞEVKİ YAVUZ

Müellif toplam 192 madde veya madde bölümü telif etmiştir.
TDV İslâm Ansiklopedisi’ne katkıda bulunduğu ilim dalları:
    Dinler Tarihi, İslam Felsefesi ve Ahlak, İslam Tarihi ve Medeniyeti, Kelâm ve Mezhepler Tarihi, Kelâm ve Mezhepler Tarihi, Tefsir
Müellifin telif ettiği maddeler veya madde bölümleri
ACBÜ’z-ZENEB
İnsanın ilk yaratılışında ve öldükten sonraki dirilişinde bedenin özünü oluşturduğu kabul edilen madde.
ADEM
Kelâm ve felsefede “varlık” kavramının karşıtı olarak kullanılan terim.
ADN
Cennetin en yüksek mevkiine veya değişik yerlerinin tamamına verilen ad.
AHMED b. HANBEL / 3. Bölüm: Akaid Konularına Dair Görüşleri
Hanbelî mezhebinin imamı, muhaddis, fakih.
AHVAL
Allah’ın sıfatları ve ontoloji konularıyla ilgili olarak bazı kelâm bilginlerinin ortaya attığı teorinin adı.
AHVÂZÎ, Hasan b. Ali
Kıraat, hadis ve kelâm âlimi.
el-AKĀİDÜ’l-ADUDİYYE
Eş‘arî kelâmcılarından Adudüddin el-Îcî’nin (ö. 756/1355) akaide dair risâlesi.
AKĀİDÜ İBNİ’l-ARABÎ
Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin (ö. 638/1240) akaide dair üç risâlesinin ortak adı.
AKĀİDÜ’n-NESEFÎ
Ebû Hafs Necmeddin Ömer b. Muhammed en-Nesefî’nin (ö. 537/1142) akaide dair risâlesi.
AKĀİDÜ’s-SENÛSÎ
Eş‘arî âlimlerinden Ebû Abdullah Muhammed b. Yûsuf es-Senûsî’nin (ö. 895/1490) akaide dair dört eserinin ortak adı.
AKIL / 2. Bölüm: KELÂM
İnsanı diğer canlılardan ayıran ve onu sorumlu kılan temyiz gücü, düşünme ve anlama melekesi.
AKĪDETÜ İBN DAKĪKI’l-ÎD
Şâfiî âlimlerinden Takıyyüddin İbn Dakīkul‘îd’in (ö. 702/1302) akaide dair risâlesi.
AKĪDETÜ İBNİ’l-HÂCİB
Mâlikî âlimlerinden Ebû Amr Osman b. Ömer b. Hâcib’in (ö. 646/1248) akaide dair risâlesi.
el-AKĪDETÜ’n-NİZÂMİYYE
Eş‘arî âlimlerinden Ebü’l-Meâlî el-Cüveynî’nin (ö. 478/1085) akaide dair risâlesi.
el-AKĪDETÜ’r-RÜKNİYYE
Mâtürîdî âlimlerinden Rükneddin Ubeydullah b. Muhammed es-Semerkandî’nin (ö. 701/1301) akaide dair eseri.
el-AKĪDETÜ’ş-ŞEYBÂNİYYE
Kādiriyye tarikatı şeyhlerinden Ebû Muhammed Yûnus b. Yûsuf eş-Şeybânî’nin (ö. 619/1222) akaide dair manzum risâlesi.
AKLİYYÂT
Aklın bilgi edinme alanları veya akılla elde edilen bilgiler mânasında kullanılan terim.
A‘LÂMÜ’n-NÜBÜVVE
İsmâiliyye âlimlerinden Ebû Hâtim er-Râzî’nin (ö. 322/933-34) peygamberlik müessesesini aklî delillere dayanarak savunduğu eseri.
el-ÂLİM ve’l-MÜTEALLİM
İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin (ö. 150/767) akaide dair risâlelerinden biri.
ÂLÛSÎ, Mahmûd Şükrî
Âlûsî ailesinden, tarihçi, edebiyatçı ve Selefiyye’ye bağlı ıslahatçı din âlimi.
ÂLÛSÎ, Nu‘mân b. Mahmûd
Âlûsî ailesinden kelâm ve fıkıh âlimi.
ÂMENTÜ
İslâm dininin iman esaslarını ana hatlarıyla ifade eden terim.
ÂMENTÜ ŞERHİ
Numan Kurtulmuş’un (ö. 1952) iman esaslarını açıklamak üzere kaleme aldığı akaid kitabı.
AN / 1. Bölüm
Birbirini takip eden süreler arasında varlığı farzedilen zaman sınırı; ardarda gelmesiyle zamanı oluşturan ve bölünmeyen zaman parçası gibi anlamlarda kullanılan felsefe terimi.
A‘RÂF
Cennetle cehennemi birbirinden ayıran bölgedeki surun yüksek kısmının adı.
ARASÂT
Kıyamet gününde insanların toplanacağı yerin bir adı.
ARAZ
Cevher ve cismin gelip geçici niteliği anlamına gelen, cevher ve zâtın zıddı olarak kullanılan felsefe, mantık ve kelâm terimi.
ARŞ
Kur’an ve hadiste ilâhî hükümranlık ve taht anlamında kullanılan bir terim.
ÂŞÛRÂ
Çeşitli din ve mezheplerin önem verdiği, muharremin onuncu günü.
el-AVÂSIM mine’l-KAVÂSIM
Ebû Bekir İbnü’l-Arabî’nin (ö. 543/1148) kelâm ve mezhepler tarihiyle ilgili eseri.
ÂYET
Allah’ın varlığına, peygamberlerin doğruluğuna işaret eden delil ve mûcize anlamında, ayrıca Kur’ân-ı Kerîm sûrelerinin belli bölümlerinden her biri için kullanılan bir terim.
AYN / 1. Bölüm
Kelâm, felsefe ve tasavvufta değişik anlamlarda kullanılan bir terim.
AYNE’l-YAKĪN
Gözlem yoluyla elde edilen ve doğruluğu apaçık olan bilgi mânasında bir terim.
AZAP
Allah’ı tanımayan veya emirlerine karşı gelenlere dünyada ve âhirette verilen ilâhî ceza.
BAHRÜ’l-KELÂM
Ebü’l-Muîn en-Nesefî’nin (ö. 508/1114) akaide dair risâlesi.
BAKKALZÂDE İSMÂİL HAKKI
Son devir Osmanlı müderrislerinden.
BA‘S
Kıyametin kopmasından sonra Allah tarafından ölülerin diriltilmesi hadisesi.
BE’S
Ölüm veya felâket gibi korkulu durumlarda iman etmenin geçerli olup olmadığı tartışmalarına konu teşkil eden bir kelâm terimi.
BEYÂNÜ AKĪDETİ’l-USÛL
Ebü’l-Leys es-Semerkandî’nin (ö. 373/983) akaide dair risâlesi.
BEYZÂVÎ
Müfessir, Eş‘arî kelâmcısı ve Şâfiî fakihi.
BEZM-i ELEST / 1. Bölüm
Allah’la yaratılışları sırasında insanlar arasında yapıldığı kabul edilen sözleşme için kullanılan bir tabir.
el-BUDÛRÜ’s-SÂFİRE
Süyûtî’nin (ö. 911/1505) âhiret hayatına dair eseri.
BUHÂRÎ, Muhammed b. İsmâil / 2. Bölüm: Akaid'e Dair Görüşleri
Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en güvenilir kitap kabul edilen el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ adlı eseriyle tanınmış büyük muhaddis.
BURHAN
Doğruluğunda şüphe bulunmayan ve zaruri bilgi getiren kesin delil; mantıktaki beş sanattan biri.
CÂHİZ / 2. Bölüm: Kelâmî Görüşleri
Arap edebiyatının en büyük nesir yazarlarından ve Mu‘tezile kelâmcılarından biri.
CEBRÂİL
İlâhî emirleri meleklere ve peygamberlere ulaştıran vahiy meleği.
CEDEL
Meşhur olan veya doğruluğu herkes tarafından kabul edilen önermelere dayanan kıyas; tartışmada rakibi susturma yöntemi anlamında kullanılan mantık, felsefe ve kelâm terimi.
CEMEL VAK‘ASI / 2. Bölüm: KELÂM
Hz. Ali ile Hz. Âişe arasında cereyan eden savaş (36/656).
CENÂB
Çeşitli terkiplerle birlikte saygı ifadesi olarak kullanılan bir tabir.
CEVÂHİRÜ’l-KELÂM
Eş‘arî kelâmcılarından Adudüddin el-Îcî’nin (ö. 756/1355) kelâma dair muhtasar eseri.
CEVÂLÎKĪ, Hişâm b. Sâlim
İmâmiyye Şîası’nın Mücessime’den sayılan ilk kelâmcılarından biri.
CİHET
Varlık niteliklerinden biri olarak kabul edilen ve Allah’a nisbeti açısından itikadî tartışmalara yol açan bir kavram.
CÜBBÂÎ, Ebû Ali
Basra Mu‘tezilesi reislerinden, kelâm, tefsir ve fıkıh âlimi.
DALÂLET / 3. Bölüm: Mezhepler Tarihi
Haktan yüz çevirip bâtıla yönelme, ilâhî buyruklara aykırı davranma anlamına gelen bir terim.
DÂRİMÎ, Osman b. Saîd / 2. Bölüm: Akaide Dair Görüşleri
Selefiyye’nin önde gelen temsilcilerinden, hadis ve fıkıh âlimi.
DEF‘U ŞÜBHETİ’t-TEŞBÎH
Hanbelî âlimlerinden Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî’nin (ö. 597/1201) akaide dair eseri.
DELÂİLÜ’n-NÜBÜVVE
Peygamberlik müessesesini, özellikle Hz. Muhammed’in peygamberliğini ispatlamak amacıyla yazılan eserlerin ortak adı.
DELÂİLÜ’n-NÜBÜVVE
Ebû Nuaym el-İsfahânî’nin (ö. 430/1038) Hz. Peygamber’in nübüvvetini mûcizeleriyle ispat etmeyi amaçlayan eseri.
DELÂİLÜ’n-NÜBÜVVE
Ebû Bekir el-Beyhakī’nin (ö. 458/1066) Hz. Peygamber’in nübüvvetini mûcizeleriyle ispat etmeyi amaçlayan eseri.
DELİL / 1. Bölüm
Gerçeğe ulaştıran şey anlamında kelâm ve fıkıhta kullanılan terim.
EBÛ HANÎFE / 2. Bölüm: Akaide Dair Görüşleri
Hanefî mezhebinin imamı, büyük müctehid.
EBÛ HÂTİM er-RÂZÎ, Ahmed b. Hamdân
İsmâiliyye’nin itikadî ve fikrî görüşlerini sistemleştiren ünlü dâîsi.
EBÛ MANSÛR el-EYYÛBÎ
Mütekaddimîn dönemi Eş‘ariyye kelâmcısı.
EBÛ REŞÎD en-NÎSÂBÛRÎ
Mu‘tezile’nin Basra ekolüne mensup son temsilcilerinden biri.
EBÛ ŞEKÛR es-SÂLİMÎ
et-Temhîd adlı eseriyle tanınan, Mâverâünnehir bölgesi Mâtürîdî-Hanefî âlimlerinden.
EBÛ YA‘LÂ el-FERRÂ / 2. Bölüm: KELÂM
Tanınmış Hanbelî hukukçusu, kelâm âlimi, muhaddis ve müfessir.
EBÜ’s-SALÂH el-HALEBÎ
Şîa’nın İsnâaşeriyye âlimlerinden.
EHL-i BİD‘AT
Asr-ı saâdet’ten sonra ortaya çıkmış, şer‘î bir delile dayanmayan bazı inanç ve davranışları benimseyen gruplar anlamında bir tabir.
EHL-i EHVÂ
İnanç ve davranışlarını beşerî görüş ve arzulara göre oluşturanlar anlamında bir tabir.
EHL-i İSBÂT
İlâhî sıfatların varlığını kabul eden kelâmcılar için kullanılan bir tabir.
EHL-i SÜNNET
Hz. Peygamber ile ashabın dinin temel konularında takip ettikleri yolu benimseyenler anlamında bir tabir.
ELMALILI MUHAMMED HAMDİ
Hak Dini Kur’an Dili adlı tefsiriyle tanınan son devir din âlimlerinden.
ENBÂRÎ, Kemâleddin / 2. Bölüm: Akaide Dair Görüşleri
Arap dili ve edebiyatı, fıkıh ve kelâm âlimi.
ERBAÎN
Kırk sayısı esas alınarak İslâmî konularda yazılan eserlerin ortak adı.
ESAM, Ebû Bekir
Basra Mu‘tezilesi’ne bağlı tefsir, kelâm ve fıkıh âlimi.
el-ESMÂ ve’s-SIFÂT
Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī’nin (ö. 458/1066) Allah’ın isim ve sıfatlarına dair eseri.
EŞ‘ARİYYE
Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî (ö. 324/935-36) tarafından kurulan kelâm mektebi.
ETTAFEYYİŞ, İbrâhim
Cezayirli İbâzî âlimi.
EYS
Bazı ilk devir İslâm filozofları ve kelâmcıları tarafından varlık veya var olan nesneler için kullanılan terim.
FAHREDDİN er-RÂZÎ
Kelâm, felsefe, tefsir ve usûl-i fıkıh alanlarına dair çalışmalarıyla tanınan Eş‘arî âlimi.
FÂSIK
İlâhî emirlere itaatten ayrılıp âsi olan mümin veya kâfir anlamında kelâm ve fıkıh terimi.
el-FASL
İbn Hazm’ın (ö. 456/1064) dinler ve mezheplere dair eseri.
FERÎD VECDÎ
Mısırlı ilim ve fikir adamı.
FERŞAD EFENDİ
Son devir Osmanlı müderris ve şeyhlerinden.
FÛREKÎ
Eş‘ariyye kelâmcısı.
GILMAN
Cennet ehlinin hizmetiyle görevlendirilen gençler anlamında bir Kur’an terimi.
GULÜV
Kur’an ve Sünnet’e dayalı yaygın İslâm anlayışının sınırlarını aşan inanç ve telakkileri nitelemek için kullanılan bir terim.
GÜVEN, Dursun Nuri Feyzi
Cumhuriyet devri müderris ve Nakşî şeyhlerinden.
HABER
Duyularla algılanıp nakledilen söz veya yazının içerdiği bilgi.
HABER-i VÂHİD / 2. Bölüm: KELÂM
Mütevâtir derecesine ulaşmayan haber.
HAKKA’l-YAKĪN
Kesinlik açısından en ileri derecede bulunan doğru bilgi anlamında bir terim.
HALKU EF‘ÂLİ’l-İBÂD
Buhârî’nin (ö. 256/870) halku’l-Kur’ân’a dair eseri.
HALKU’l-KUR’ÂN
Kur’an’ın yaratılmış olup olmadığı konusundaki tartışmaları ifade eden kelâm terimi.
HAMDELE
Elhamdülillâh cümlesinin kısaltılmış şekli.
HAREKET / 1. Bölüm
Cismin bir mekândan diğer bir mekâna intikalini veya genellikle tabiattaki çeşitli değişmeleri ifade eden kelâm ve felsefe terimi.
el-HASÂİSÜ’l-KÜBRÂ
Süyûtî’nin (ö. 911/1505) Hz. Peygamber’in mûcizelerine dair rivayetleri bir araya getiren eseri.
HASAN-ı BASRÎ / 7. Bölüm: Akaide Dair Görüşleri
Basralı meşhur tâbiî, âlim ve zâhid.
HATÂBE
Zanniyât veya makbûlâttan oluşan aklî delil, mantıktaki beş sanattan biri.
HAVÂTIR / 1. Bölüm
İnsanın iradesi dışında zihnine gelen veya kalpte hissedilen duygu ve düşünceler anlamında bir terim.
HEYÛLÂ / 2. Bölüm: KELÂM
Âlemin ilk maddesi anlamında felsefe ve kelâm terimi.
HİDÂYET
Dünya ve âhiret mutluluğunu sağlayacak yolu gösterme anlamında bir terim.
HULÛL / 2. Bölüm: İslâm Düşüncesinde Hulûl
İlâhî zâtın veya sıfatların yaratıklardan birine veya tamamına intikal edip onlarla birleşmesi anlamında bir terim.
HURAFE / 2. Bölüm: KELÂM
Mantıkî temeli olmayan telakki ve uygulamaları, din adına ileri sürülüp benimsenen bâtıl inanç ve davranışları ifade eden bir terim.
HÜCCET
Bir hükmün doğruluğunu kanıtlamak ve muarıza karşı galip gelmek amacıyla ileri sürülen delil.
İBN AKĪL, Ebü’l-Vefâ
Usul ilimlerine dair çalışmalarıyla tanınan ve Selefiyye içinde akılcılığın kapısını aralayan Hanbelî âlimi.
İBN BATTA / 2. Bölüm: KELÂM
Hanbelî fakihi ve muhaddis.
İBN EBÛ DUÂD
Abbâsî Devleti’nde başkadılık yapan ve mihne olayında etkili olan Mu‘tezilî âlim.
İBN FÛREK
Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî’nin görüşlerini sistemleştiren Eş‘arî âlimi.
İBN HAZM / 2. Bölüm: İtikadî Görüşleri
Zâhirî mezhebinin en büyük temsilcisi, usulcü, fakih, muhaddis, tarihçi, edip ve şair.
İBN KAYYİM el-CEVZİYYE / 2. Bölüm: İtikadî Görüşleri
İslâm bilimlerinin birçok alanında eser vermiş Hanbelî âlimi.
İBN KUTEYBE / 3. Bölüm: İtikadî Görüşleri
Dil, edebiyat, Kur’an ilimleri, hadis ve tarih sahalarındaki eserleriyle tanınan âlim.
İBN KÜLLÂB
Sünnî kelâm hareketinin doğuşuna zemin hazırlayan âlim.
İBN ŞÂZÂN en-NÎSÂBÛRÎ
İmâmiyye Şîası’nın erken devir kelâm ve fıkıh âlimi.
İBNÜ’l-CEVZÎ, Ebü’l-Ferec / 1. Bölüm
İslâmî ilimlerin hemen her dalındaki çalışmalarıyla tanınan Hanbelî âlimi.
İ‘CÂZÜ’l-KUR’ÂN
Kur’ân-ı Kerîm’in erişilmez üstünlüğünü ifade eden terim, bu konuda yazılan eserlerin ortak adı.
İHBÂT
İman esaslarına veya ilâhî emirlere aykırı hareket etmenin yapılan iyi amellerin sevabını yok etmesi anlamında bir Kur’an terimi.
el-İHTİLÂF fi’l-LAFZ
İbn Kuteybe’nin (ö. 276/889) akaide dair eseri.
İLÂH
Tapılmaya lâyık görülen yüce varlık.
İLHAM / 1. Bölüm
Feyiz yoluyla insanın kalbine ulaştırılan bilgi.
İLİM
Allah’a nisbet edilen sübûtî sıfatlardan biri.
İLLİYYET / 2. Bölüm: KELÂM
Her hadisenin bir sebebi olduğunu ifade eden felsefe ve kelâm terimi.
İLME’l-YAKĪN
Kesinlik açısından ilk basamakta bulunan doğru bilgiyi ifade eden bir tabir.
İRADE
Allah’a atfedilen sübûtî sıfatlardan biri.
İSMETÜ’l-ENBİYÂ
Peygamberlerin günah işlemekten korunmuş olduklarını kanıtlamak amacıyla yazılan eserlerin ortak adı.
İSTİDLÂL / 3. Bölüm: KELÂM
Bir veya birden çok önermeden başka bir önerme çıkarma, akıl yürütme anlamında mantık terimi.
İSTİMDAD
Sıkıntılardan kurtulmak için peygamberlerin veya velîlerin ruhaniyetinden yardım istemek anlamında bir terim.
İSTİTÂAT
İradî fiilleri gerçekleştirmeyi sağlayan yetenek ve güç anlamında bir terim.
İSTİVÂ
Allah’ın zâtının âlemle münasebetini konu edinen sıfatlardan biri.
KADER
Allah’ın nesneleri ve olayları özellikle sorumluluk doğuran beşerî fiilleri, ezelde planlayıp zamanı gelince yaratması anlamında terim.
KALEM
Ulûhiyyet âleminde bütün nesne ve olayların kaydedilmesini sağlayan araç.
KÂTİBÎ, Ali b. Ömer
Mantık, felsefe ve kelâma dair çalışmalarıyla tanınan âlim.
KELÂM
Allah’a nisbet edilen sübûtî sıfatlardan biri.
KELÂM
İslâm dininin ana ilkelerini konu edinen ilim.
KERAMET / 2. Bölüm: KELÂM
Velîlerden zuhur eden olağan üstü hal.
KESB
İhtiyarî fiillerin meydana gelişinde kulun etkisini ifade eden terim.
KIDEM
Allah’a nisbet edilen selbî sıfatlardan biri.
KIYAMET ALÂMETLERİ
Kozmolojik düzenin bozulmasından önce meydana gelecek olan ve bu sürecin jeolojik zaman ölçüsüyle yaklaştığına işaret eden belirtiler.
KİNDÎ, Abdülmesîh b. İshak
Hıristiyanlığı öven ve İslâm dinine eleştiriler yönelten reddiye yazarı.
KÜMÛN
Bir cismin diğer bir cisimde veya bir arazın bir cisimde bilkuvve var olması anlamında felsefe ve kelâm terimi.
KÜRSÎ
Naslarda ilâhî hükümranlığı ifade eden bir terim.
LAFZIYYE
Kur’an lafızlarının ve bunları okumanın mahlûk olduğunu kabul edenlere verilen ad.
LÂMİŞÎ
Semerkant bölgesi Mâtürîdî-Hanefî âlimlerinden.
LEKNEVÎ, Muhammed Abdülhalîm
Hindistanlı Hanefî âlimi.
LEVH-i MAHFÛZ
Bütün nesne ve olaylara ilişkin ilâhî ilim ve takdirin kayıtlı bulunduğu kitap.
MÂTÜRÎDİYYE
Ebû Hanîfe (ö. 150/767) ve Ebû Mansûr el-Mâtürîdî’nin (ö. 333/944) görüşleri etrafında oluşan kelâm mektebi.
MEÂRİCÜ’n-NÜBÜVVE
Muîn el-Miskîn’in (ö. 907/1501-1502) Hz. Peygamber’in hayatı ve mûcizelerine dair Farsça eseri.
MEHDÎ / 2. Bölüm: İslâm İnancında Mehdî
Dünyanın son zamanlarında ortaya çıkıp doğru inancı ve adaleti yeryüzüne hâkim kılacağına inanılan kurtarıcı.
el-METÂLİBÜ’l-ÂLİYE
Fahreddin er-Râzî’nin (ö. 606/1210) kelâma dair en hacimli eseri.
MUSTAFA SABRİ EFENDİ
Osmanlı şeyhülislâmı.
MUVÂFÂT
İlâhî ilimle kulun ölüm anında iman-küfür açısından değişiklik arzeden durumu arasındaki ilişkiyi ifade eden kelâm terimi.
MÜCERREDÜ MAKĀLÂT
İbn Fûrek’in (ö. 406/1015) Eş‘arî’nin kelâma dair görüşlerine yer verdiği eseri.
MÜNÂZARA / 1. Bölüm
Gerçeğin ortaya çıkarılması için yapılan tartışmaların esaslarını inceleyen bilimin adı.
MÜŞEBBİHE
Allah’ı yaratıklara veya yaratıkları Allah’a benzetme sonucunu doğuran inançları benimsemiş gruplara verilen ad.
MÜTEŞÂBİH
Mâna yönünden birden fazla ihtimal taşıdığı için anlaşılmasında güçlük bulunan lafız veya ifade.
NESEFÎ, Ebü’l-Muîn
Mâtürîdî’nin kurduğu Sünnî kelâm mezhebini geliştiren âlim.
NÜBÜVVET / 1. Bölüm
Allah ile insanlar arasında dünya ve âhiretle ilgili ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla yapılan elçilik görevi.
NÜZÛL
Hadislerde Allah’a nisbet edilen haberî sıfatlardan biri.
PEYGAMBER
Allah’tan vahiy yoluyla aldığı bilgileri ve emirleri tebliğ etmek, muhataplarını hak dine çağırmakla görevlendirilen yüksek vasıflı kimse.
RUH / 1. Bölüm
İnsanın hayatiyetini sağlayan, idrak edici ve bilici unsuru.
SARFE
Kur’ân-ı Kerîm’in erişilmez üstünlüğünü kanıtlamayı amaçlayan bir i‘câzü’l-Kur’ân teorisi.
SERDAROĞLU, Ahmet Hulûsi
Cumhuriyet devri müderris ve âlimlerinden.
SÜLEYM b. KAYS
Şîa’ya dair temel itikadî dayanaklarla ilgili rivayetlerin atfedildiği tâbiîn neslinden Şiî âlimi.
SÜVEYDÎ, Abdullah b. Hüseyin
Bağdatlı Sünnî âlim ve şair.
ŞEFAAT / 2. Bölüm: İslâm'da Şefaat
Âhirette peygamberlerin ve kendilerine izin verilen kimselerin müminlerin bağışlanması için Allah katında niyazda bulunmaları anlamında bir terim.
ŞER / 1. Bölüm
Allah’ın emri ve insanın selim fıtratıyla bağdaşmayan kötü ve zararlı şey anlamında bir kelâm terimi.
TAB‘-ı KALB
Gerçekleri kavrayıp benimseme kabiliyetine sahip kalbin hidayete yönelme yeteneğinin köreltilmesi anlamında bir terim.
TABERÎ, Muhammed b. Cerîr / 2. Bölüm: İtikadî Görüşleri
Câmiʿu’l-beyân ve Târîḫu’l-ümem ve’l-mülûk adlı eserleriyle tanınan müfessir, tarihçi, muhaddis ve fakih.
TAŞKÖPRİZÂDE AHMED EFENDİ
eş-Şeḳāʾiḳu’n-nuʿmâniyye ve Miftâḥu’s-saʿâde adlı eserleriyle tanınan Osmanlı âlimi.
TAVÂLİU’l-ENVÂR
Kādî Beyzâvî’nin (ö. 685/1286) kelâm ilmine dair eseri.
TEKÂFÜ’
Bütün delillerin eşit olması ve hiçbir görüşün diğerini geçersiz kılmaması anlamında bir cedel terimi.
TEKFİR
Hz. Muhammed’in vahiy yoluyla alıp insanlara tebliğ ettiği kesin delille sabit olan dinî bir esasın doğruluğunu inkâr edenin kâfirliğine hükmetme anlamında kelâm terimi.
TEŞBİH / 1. Bölüm
Zâtı, sıfatları ve mâbud oluşu yönünden Allah ile yaratılmışlar arasında benzerlik kurma anlamında terim.
TEVESSÜL
Sâlih amelleri veya bazı kişileri vesile edinerek Allah’a yakın olmaya çalışmak, O’ndan dilekte bulunmak anlamında terim.
TE’VİL / 1. Bölüm
Naslarda yer alan bir lafza taşıdığı muhtemel mânalardan birini tercih edip yükleme anlamında terim.
ULÜV
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, en aşkın olma anlamına gelen Allah’ın sıfatlarından biri.
USÛL-i SELÂSE
İslâm inancının üç ana esası ve akaidle kelâm kitaplarının içeriğini oluşturan üç temel bölüm anlamında tabir.
VAHDÂNİYYET
Şerikinin olmaması anlamında Allah’a nisbet edilen selbî sıfatlardan biri.
VAHİY / 1. Bölüm
Allah’ın dilediği emir, hüküm ve bilgileri peygamberine bildirmesi anlamında terim.
VECİH
Zâtı, kendisi veya rızası anlamında Allah’a nisbet edilen haberî sıfatlardan biri.
VÜCÛD
Allah’ın zihnin dışında gerçekliğinin bulunduğunu ve yokluğunun düşünülemeyeceğini belirten sıfat.
YAVUZ, Ali Fikri
Cumhuriyet devri din âlimi.
YAVUZ, Hasan Rami
Cumhuriyet dönemi din âlimlerinden, vâiz.
YED
Kudret, mülkiyet, hâkimiyet mânasında Allah’a nisbet edilen zâtî sıfatlardan biri.
ZÂHİD KEVSERÎ / 1. Bölüm
Son devir Osmanlı âlimlerinden.
ZEBÂNİ
İnsanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklere verilen ad.
ZULÜM / 2. Bölüm: KELÂM
Ahlâk, siyaset, hukuk ve kelâm ilminde kullanılan geniş kapsamlı bir terim.
ZÜNNAR
Gayri müslimlerin dinî alâmetleri olarak takmakla yükümlü kılındıkları kuşak veya kemer.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER